Biz insanlar bir çok medeniyet, devlet kurduk fakat tabii ki gezegenlere olan merakımız hep vardı. Diğer gezegenleri de keşfetmeyi istiyoruz. Aklımızda acaba diğer gezegenler nasıl, oralarda yaşam mümkün mü gibi sorular var.
Dünya gündeminde başka gezegenler de yaşam konusu çok önemli. Bir çok şey söyleniyor fakat başka gezegenlere gitmek o kadar zor olmasa da oralarda yaşam zor. Başka bir gezegende yaşamamız için su, atmosfer baskı ve sıcaklık gibi şeyler gerekli. Su insanların varlığı için çok önemli. Su için de atmosfer basıncı bir ölçüt. Gezegenin sıcaklığı karbondioksit metan, ozon, nitrooksit, kloroflorokarbon ve su buharının olup olmamasına göre değişir. Bunların dışında şu da aklımıza geliyor; acaba insanlar başka bir gezegende de yaşamaya alışabilecek mi? Diyelim ki alıştık, ne kadar sürede alışacağız? Bütün bu sorular bu konu için cevapsız ya da bizi arada bırakıyor.
Hubble Uzay Teleskobunu kullanan astronomlar güneş sisteminin dışındaki bir gezegende su buharı buldular. Fakat bu gezegen o kadar sıcak ki kurşunu bile eritebilir. Bu da bu gezegenin yaşama uygun olmadığı anlamına geliyor. Gezegenin sıcaklığı insan vücuduna uygun olmalı ve aynı zamanda üzerinde yetişecek olan bitkiler de zarar görmemeli. Bu gezegenin adı GJ 9872d. Aslında bu bir eksoplanet yani ötegezegen. Güneş sisteminin dışında olduğundan dolayı ona bu adı vermişler. Sıcaklığı da 752 Fahreinheit (400 °C). Sıcaklık yönünden de Venüs’ün sıcaklığına benzer bir özellik gösteriyor.
Bu zamana kadar bir çok üzerinde su buharı olan ötegezegen bulunmuş. Fakat bu ötegezegenin farkı, astronomların bu zamana kadar buldukları ötegezegenler arasında en küçük olmasıdır. Max Planck Astronomi Enstitüdünün Ötegezegenlerin Atmosfer Fiziği bölümü ekibinin yöneticisi Laura Kreidberg şöyle söylüyor: “GJ 9872d ötegezegenin bizim için büyük heyecan olmasının sebebi üzerinde su buharı bulunan bu ötegezegenler arasında en küçük olmasıdır. Genişliği dünyanın genişliğinin iki katı büyüklüğünde ve bu ötegezegen 97 ışık yılı kadar uzağımızda dönüyor. Görünüş olarak da dünyayı andırıyor.
Bu ekibin bir üyesi Björn Benneke Montréal Üniversitesindeki Trottier Uzay Enstitüsü’nden. Bu çalışma için şunları söylüyor: “Bu çalışmamız kayalık gezegenlerdeki atmosfer buluşumuz için önemli ve büyük bir adımdır.” Bu gezegenin büyüklüğü dünyadan iki ya da üç kat daha büyüktür. Doğası belli değil ama bu gezegen atmosfere sahip ve belki süper-dünya ya da başka bir şey olabilir. Bu ekibin astronomlarına göre bu gezegen su dünyası olabilir. Astronomlar da bunu bilmiyorlar. Yine de bu gezegenin gizemi bize büyük bir heyecan veriyor.
GJ 9872d gezegenini şu şekilde tanımlayabiliriz. Neptün’den daha az kütleye sahiptir ve Neptün’den daha kalın bir atmosfere sahiptir. Hidrojen ve helyumdan yapılmıştır. Küçük Neptün diyebiliriz. Bay Benneke, “Bu gezegen yarı kaya, yarı su olabilir” diyor. Bu çalışmanın ardından GJ 9872d gezegeni, James Webb Teleskobu ile gökbilimcilerin diğer molekülleri arama hedefi olacak.